HÜCRE BÖLÜNMESİNİN GEREKLİLİĞİ
Eğer bir canlı, bir hücrenin büyümesi sonucu meydana gelmiş olsaydı, bu canlıda hem hücre içi taşınma olayları zor olacak, hem de difüzyon yüzeyi azaldığı için dışarıdan alınacak besin miktarı azalacaktı. Hücre bölünmesi ile bu zorluklar ortadan kaldırılmış olur. Hücre bölünmesi ile hem hücre içi taşıma olayları kolaylaşırken, hem de difüzyon yüzeyi artar.
Hücre Bölünmesinin Nedenleri
Hacim-yüzey oranının bozulması
Büyüme sırasında hücrelerin hacim ve yüzey alanı artar. Yüzey artışı hacim artışına göre daha yavaş gerçekleşir. Hücreler madde alışverişini yüzeyleri ile yapmaktadır. Bu nedenle belirli bir büyüme düzeyi sonrasında hücrenin yüzey alanı madde alışverişi için yetersiz hâle gelir. Hücreler genellikle küp ya da silindirik şekildedir. Bu şekildeki hücrelerin hacim ve yüzey dengesi bozulduğunda hücre bölünmeye ihtiyaç duyar. Bölünme ile hacim/yüzey dengesi tekrar düzenlenmiş olur.
NOT: Küre şeklindeki hücreler, genel olarak büyümede “hacim/yüzey alanı” oranına uyar. Hücrede hacim yarıçapın küpüyle büyürken yüzeydeki büyüme yarıçapın karesine bağlıdır (r3/r2).
Sitoplazma-çekirdek oranının bozulması
Bölünmede “sitoplazma-çekirdek” oranı da etkilidir. Hücrenin büyümesi sonucunda sitoplazmada meydana gelen artış, çekirdeğin hücreyi kontrolünü güçleştirir. Bu nedenle, hücre bölünmesinin bir nedeni de sitoplazma-çekirdek dengesinin bozulmasıdır. Bu durumda hücre ya ölecek ya da bölünecektir.
Çekirdeğin etki alanı sınırlı olduğu için büyüyen hücrede “hacim-yüzey alanı” arttıkça çekirdeğin sitoplazmadaki denetimi zorlaşır.
Çekirdekten bölünme emrinin verilmesi
Bölünmenin ön koşulu, hücrenin belirli bir büyüklüğe ulaşmasıdır. Ancak hücre büyüklüğünün artışı bölünme için tek başına yeterli değildir. Belirli bir büyüklüğe ulaşan hücrenin bölünmesi ile ilgili şifrenin kalıtım materyali olan DNA tarafından verilmesi gerekir.