İNSANDA, ENDOKRİN BEZLERİN HORMON SALGILAMASININ DÜZENLENMESİ
İnsanda her endokrin bezin salgıladığı hormonların belli etki mekanizmaları vardır, bu nedenle her hormon her hücre ve dokuyu etkilemez. Bir kısım endokrin bezler ancak bir uyaran olduğu zaman salgı çıkartırlar. Endokrin bezlerin bazıları da yaşa, vücutta meydana gelen bazı değişikliklere göre hiç bir uyarana ihtiyaç duymadan salgı çıkarırlar. Bu tip salgılamaya bazal salgılama denir.
Örnek: Hipofizin ön lobunun bazı hormonları böyledir. Bunlardan ACTH (adrenokortikotropin). büyüme hormonu, prolaktin (LTH) böyledir. Ayrıca folikül stimüle edici hormon (FSH), lütein (LH) hormonu da menapoza kadar kadınlarda menstrüal siklusun dönemine uygun olarak artar veya azalır.
Görevini tamamlayan bir hormonun salgılanmasının azalması ve durması negatif feed - back (geri bildirim) mekanizması ile gerçekleşir. Eğer hormonun fizyolojik etkisi yeterli ise hormonu salgılayan bez negatif feed - back mekanizması ile uyarılarak daha fazla salgı yapması önlenir. Eğer normalden az miktarda hormon salgılanmış ve fizyolojik etkisi yeterli değilse feed - back etkinliği kaybolur ve endokrin bez yeniden salgı yapmak üzere uyarılır.
Genital siklusun folikül döneminde yumurtalıkta bol miktarda östrojen salgılanır ve giderek artar. Yüksek östrojen değeri de pozitif feed-back etki yapar. Çünkü östrojen hipotalamustan Gonodotropin salıverici hormon (GnRH) salgılanmasını artırır. GnRH artınca hipofiz önlobu uyarılarak FSH ve LH salgılanmaya başlar ve kanda FSH, LH seviyesi artar. Bu olayda östrojenin yanında progesteronda önemli rol oynar. Kan progesteron düzeyi ovulasyondan hemen önce kısmen ve sonra belirgin yükselmeye başlar ve pozitif feed-back olayı ile GnRH seviyesini artırarak hipofizden FSH, LH salgılanmasında ani yükselmeye yardımcı olur. Ovulasyonda sonra progesteron ve östrojenin negatif geri bildirimi ile FSH ve LH seviyesi azalır.
Eğer kanda Ca++ iyonu seviyesi düşerse paratiroit bezin hormonu (PTH) salgılanması artar, bunun sonucu Ca++ kemikten kana salınır.
Eğer kanda Ca++ seviyesi çok fazla artarsa, o zaman da bu yüksek değer paratiroit bezini uyararak bezin PTH salgılamasını engeller.
Kandaki glikoz seviyesi de insülin hormonu salgılanmasında kontrol edici rol oynar. Eğer kanda glikoz seviyesi yükselirse pankreastan insülin fazla salgılanır.
Çünkü insülinin görevi kan şekerini düşürmek ve glikozun depo edilmesini sağlamaktır.
Ön hipofizin tiroit stimüle edici hormonu (TSH) ve gonadotropinler (FSH - LH) hedef olan bezleri, yeterli hormon salgılamak için uyarırlar. (Bir bezin diğer bir bez tarafından kontrolü)
Tiroit bezi Tiroksin, (T4) ve triyodotironin (T3) hormonlarını salgılar. Bu salgılamayı hipofiz ön lobundan salgılanan tirotropin yani (TSH) uyarır. TSH'in salgılanmasını da hipotalamustan salınan TRF kontrol eder.
TRF, hipotalamustaki sinir uçlarından salgılanır ve çok küçük kan damarlarıyla hipofizin ön lobuna gelir orada TSH salgılanmasını uyarır. Bu hormon da tiroit bezini etkileyerek T3 ve T4 salgılanmasını sağlar. Eğer kanda T3 ve T4 miktarı gereğinden fazla olursa negatif feed back inhibüsyon mekanizması ile önce TRF salgılanması azalır, bunun etkisiyle TSH salgılanmaz, TSH olmayınca T3- T4 salgılanmaz. Böylece T3 - T4'ün belli oranlarda salgılanması sağlanır.
Beyindeki üçüncü karıncığın alt kısmı olan hipotalamusun RF (serbest bırakıcı faktör) denilen salgıları hipofizin hormon salgılamasını uyarır.