Nesli Tehlikede Olan Türler
Habitatların tahrip edilmesi, ortama yabancı türlerin girmesi ve besin zincirinin bozulması vb. biyoçeşitliliğin azalmasına ve bazı türlerin neslinin tükenmesine neden olmaktadır. Aşırı sulama-kurutma, baraj ve otoyol yapımı, plansız turizm, çarpık kentleşme, plansız madencilik, orman ve makilik alanların tarım alanına dönüştürülmesi sonucunda habitatlar parçalara bölünüp tahrip edilmektedir.
Bitkiler; eşeysiz (vejatatif) üremeye yöneliyorsa, bu durum bitkilerin yaşadığı ortamda koşulların bozulduğu anlamına gelmektedir ve oluşan yeni döller değişen ortam şartlarına dayanıksızdır. Hayvanlar ise; ya üreme isteksizliği ya da aşırı üreme eğilimiyle yaşadıkları çevrede hayatlarını devam ettiremezler ve yok olurlar.
Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre dünyada bilinen 9040 kuş türünün %13’ü yok olma tehlikesi altındadır. Tatlı su balık türlerinin yaklaşık %20’sinin nesli tükenmiştir ya da tehlike altındadır.
Türkiye endemik bitkiler açısından ciddi tehditlere karşı karşıyadır. Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN 2001) kriterlerine göre endemik türlerimizin yaklaşık 600 kadarı tehlike sınırında, 700 kadarı da tehlike altındadır. Türkiye’de bulunan 141 sürüngen ve kurbağa türünden 16 tür endemik olup bunlardan 10’u tehlike altındadır.
Tespit edilen 460 kuş türünden 17 tür tehlike altında, büyük çoğunluğu da koruma gerektiren türler arasındadır. 161 memeli türünden çakal, su samuru vb. 23 tür tehlike altında olup koruma altına alınmıştır.
İri başlı deniz kaplumbağası, kelaynak, Akdeniz foku, Çoruh engereği, uzun balina, kırmızı benekli alabalık, Eber sarısı, Konya gaşağı, Mersin emzik otu, yara otu sadece ülkemiz sınırları içerisinde yaşayan ve nesli tükenme tehlikesi altında olan canlılardır.